27 Ocak 2013 Pazar

Denge Kurmak

Denge Kurmak
     Bilindiği gibi doğada nereye bakarsak bakalım, neyi incelerek inceleyelim her şeyin bir tür denge içerisinde olduğunu gözlemlemekten kaçamıyoruz. Her şey oldukça muntazam ve sürekli bir şekilde dengelenmiş durumdadır. Küçücük bir denge kaybı, böylesine büyük bir sistemde büyük felaketlere yol açabiliyor. Bütün bir sistem muazzam bir şekilde dengede olduğu gibi böylesine büyük bir sistemi oluşturan küçük parçaların içinde de bir takım dengeler silsilesi mevcuttur. Bu durumda insanoğlunun da bu sistemin bir parçası olduğunu hatırlayacak olursak, onun da kendi içinde ayrı ayrı dengeleri olduğunu biliyoruz. Yani insanoğlunun yaşamı tamamen bir takım dengelerden ibarettir diyebiliriz.
     Yaşamımızı oluşturan parçalara dikkatlice baktığımız zaman farkına varabiliriz ki hiç bir şey aslında birbirinden tamamen bağımsız değildir. Bir çalışan hiçbir zaman iş hayatıyla sosyal hayatını birbirinden tamamen ayıramaz. Aynı şekilde öğrenci olan biriside eğitim hayatıyla sosyal hayatını birbirinden kesin bir şekilde ayıramaz. Hayatı su halkaları gibi düşünürsek, her şey iç içe geçmiş durumdadır.
     Hayatta böyle bir durum söz konusuyken dengeden bahsetmemek olmaz. Belkide çoğu zaman farkına bile varmıyoruz bunların. Fakat hayattaki çabalarımızın büyük bir kısmını bu dengeleri koruyabilmek ya da onları inşa edebilmek için harcıyoruz. harcadığımız emeklerin karşılığını illaki bir şekilde herhangi bir yerden alıyoruz. Peki biz bir şeyler için emek harcarken hayatımızdaki dengeleri göz önünde bulunduruyor muyuz?
     Hayatımızın herhangi bir kısmında ufak bir dengesizlik olduğu zaman ya o dengesizlik giderek büyüyor ya da yaşayacağımız ilk olumsuzluk genellikle oradan patlak veriyor. Peki neden böyle oluyor? Aslında cevap basittir ama öncelikle hayatı bir tür bisiklet tekerleği şeklinde resmettiğimizi hayal edelim. En nihayetinde her şeyin iç içe olduğu bir yaşam sürmekteyiz. Hal böyle olunca, konuyu kavramak çok daha kolay olacaktır. Hepimizin bildiği gibi bisiklet tekerleği ne kadar düzgünse o kadar iyi döner ve daha hızlı bir şekilde yol alırız. Fakat bu tekerlek ne kadar yamuk yumuk olursa ilerlemesi ve yol alması da o kadar zor olacaktır. Ayrıca bu tekerleğin ilk kırılacağı yer en yamuk, en eğri olduğu yer olacaktır. Yani nerede en fazla dengesizlik varsa orada kırılmalar, çatlamalar veya bozulmalar olacaktır.
     Hayatımızda da bu durumu gözlemlemek mümkündür. Nerede büyük bir dengesizlik varsa orada potansiyel olarak bir tehlike var demektir. Bu noktada bize düşen görev ise hayatımızda bazı şeyleri aşırılaştırmadan dengeleri olabildiğince korumaya çalışmaktır.
B.Ö.